İngiltere’de Anaokulu Deneyimi(Nursery)
Hem Türkiye’de hem de İngiltere’de çocuğunu kreşe göndermiş bir anne ve eski bir öğretmen olarak tecrübelerimi ve görüşlerimi paylaşmak istiyorum.
Biz kızımız 4 yaşındayken Haziran ayında Londra’ya taşındık ve geldikten yaklaşık iki hafta sonra kızımızı Teddington’daki bir okulun nursery’sine kayıt ettirdik. Böylece temmuzun son haftasına kadar bir ay bu grupta eğitim aldı.
Türkiye’de 4 ay kadar kreşe devam etmiş ama bir türlü adapte olamadığı ve gitmek istemediği için devam etmemesi kararını vermiştik. Çok küçük sınıflarda çok sayıda öğrencinin bulunması, fazla kontrollü aktiviteler ve çok kısa bahçe saatlerinin olması kızımızın kreşini sevmemesinde ve bizimde onun kararına saygı duymamızda temel belirleyici olmuştu.
İngiltere’deki kreşe başladığında ise hiç dil bilmiyor olmasına rağmen ilk günden sevdi ve kolayca dahil olabilidi. Bunda benim gözlemlerim şunlar oldu. İlk gün sınıfa ikimizi birlikte davet ettiler. Oryantasyonu için bir saat kadar kalmamızı ve beraber oyun oynamamızı istediler. Bu bence oldukça iyi bir başlangıçtı. İki katlı bir okul binasının birinci katında bulunan büyükçe bir sınıfa girdik. Sınıfta 3 öğretmen ve 27 çocuk vardı. Öğretmenler gözlem yapıp yardım isteyen çocuklarla ilgilenirken her çocuk kendi ilgi alanına göre seçtiği bir oyun ya da aktiviteyle bağımsız vakit geçiriyordu. Sınıfta su dolu bir küvet, çocukların oyuncaklarını yıkayabilecekleri boyutta bir lavabo, kostüm giyinip saçlarını yapabilecekleri küçük bir oda, çekiç vida kullanarak şekillendirebilecekleri ahşap parçalar, arkeoloji köşesi, kitap köşesi, aileleriyle beraber fotoğraflarının asılı olduğu bir aile ağacı ve hayranlıkla incelediğim bir çok etkinlik ve oyuncak içinde kızım harika bir saat geçirdi.
Sınıfın dışarıda kendilerine ait içinde oyun alanı bulunan bahçeye açılan kapısı sonuna kadar açıktı. Öğrencilerin bir kısmı içeride bir kısmı dışarıda oynarken 27 çocuğun bir arada olduğu ortamda hiçbir itiş kakış, oyuncak çekiştirme, ağlama benzeri duruma denk gelmedim. Tüm çocuklar tam konsantrasyonla oyunlarına veya etkinliklerine odaklı ve keyiflilerdi. Kızım da aralarında dillerini bile bilmeden keyifle bir ay geçirdi.
Benim İngiltere’de nursery eğitimine ilişkin fikrim; çocukların bağımsızlıklarını ve farklılıklarını önemseyen, onların keyifli vakit geçirirken ilgi alanlarını fark etmelerine olanak sağlayan keyifli bir sistem olduğu yönünde. Çalışan ebeveynler için zorlayıcı yanı günde 4 saat olması. Çalışan ebeveynlerin ihtiyacını karşılayamadığı için bu süre genelde oldukça yüksek ücretler ödeyerek çocuklarını özel kreşlere göndermek zorunda kalıyorlar. Ebeveynlerden birinin çalışmadığı durumda ise 4 saat bence 4 yaşındaki bir çocuk için ideal bir süre. Almaya gittiğinizde hem oyunun tadı damağında kalmış, hem de sizi özlemiş olan çocuğunuzu keyifle kucaklıyorsunuz.
Share this content:
Merhaba Asli Hanim,
Paylasimlariniz icin tesekkurler. Kres konusunu arastiriyorum da, 4 saat konusu devlet okullarinin kresleri icin mi gecerli?
Cunku farkli kreslere baktigimda tam gun secenekleri goruyorum. O yuzden sormak istedim.
Tesekkurler